Roka, brokoli ya da lahana ile aynı aileden (Brassicaceae) olması dolayısıyla glukosinolatlar (yüzde 18 ile 63 arası), izotiyosiyanatlar (sülforafan, erusin) ve flavonoitler bakımından zengindir. Sofralarımızda sıklıkla yer verdiğimiz brokoli ve lahanada da temel bileşenler olarak bulunan bu bileşiklerin, özellikle sülforafanın kansere karşı koruyucu etkileri biliniyor.
Roka yaprakları pişirildiğinde de çeşitli sağlık sorunlarına iyi geldiği biliniyor. işte Farmakognozi ve Fitoterapi Uzmanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada’nın roka hakkındaki açıklamaları:
Yapılan bir çalışmada diğer lahanagiller sebzeleri ile birlikte rokanın da yüksek tansiyon gibi kalp ve damar hastalıklarında koruyucu ve tedavisinde etkili olduğu klinik olarak gösterilmiş.
Deneysel çalışmalarda yapraklarından elde edilen alkol özütün ülser tedavisinde etkili olduğu bu etkisini midede üreaz enzimini baskılayıp gösterdiği tespit edilmiş. Dolayısıyla roka yemenin ülsere yol açtığı bilinen bir bakteri olan helikobakterin (helicobacter pylori) midede yaşamasını önleyebileceğini gösteriyor.
Kan damarlarını genişletiyor
Yeni bir araştırmada roka yapraklarının deney hayvanlarında yüksek tansiyonu nasıl düşürdüğü incelenmiş. Yüksek tansiyon oluşturmak için sıçanların besinlerine 4 hafta boyunca yüksek oranda tuz ilave edilmiş.
Ardından roka verilen hayvanlarda kan basıncının belirgin şekilde düşürülebildiği, bu etkisini kan damarlarını genişleterek ve kalp kasının kasılmasını güçlendirerek gösterdiği tespit edilmiş. Sonuç olarak sofralarımızda roka yapraklarına sıklıkla yer vermemiz, sağlığımızı korumak ve sağlık sorunlarının tedavisinde yararlı olacaktır.
Karaciğeri onarıyor
Yapılan başka bir bilimsel çalışmada roka yapraklarının alkollü özütünün iltihap giderici, kan sulandırıcı etkileri, tohumlarının alkollü özütünün ise karaciğer hasarını önlediği ortaya konulmuş. Diğer taraftan, tohumundan elde edilen yağ ise şeker hastalığında etkili bulunmuş.