Ajans Yalova
Yalova'ya dair herşey!

“Bu sefer ayakta kalabilir miyiz, bilmiyorum”

0 273

Önceki dönem Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal, Kahramanmaraş merkezli depremin ardından tekrardan kamuoyunda sık sık konuşulmaya başlanan ‘Marmara Depremi’ konusunda Yalova özelinde alınması gereken önlemler üzerinde açıklama yaptı. 

Önce yerel bir gazeteye açıklamada bulunan Koçal, ardından da sosyal medya üzerinden konuyla ilişkin açıklama gerçekleştirdi. 

17 Ağustos depreminde Yalova Belediye Başkanlığı görevinde olan Koçal o dönemin üzerinden 24 yıl geçmesinin ardından yeniden depremin ayak seslerinin geldiğini kaydetti. Kamuoyunda ‘İstanbul depremi’ diye anılan büyük depremin aslında ‘Yalova’ olduğunu vurguladı. Koçal, “17 Ağustos’dan sonra ‘Yıkılmadık, ayaktayız’ demiştik. Bu sefer ayakta kalabilir miyiz, bilmiyorum. Ne yapılmalı? Deprem öncesi ve sonrasına yönelik yapılması elzem olan iki farklı iş var. Deprem sonrası belki de dünyada örneği olmayan şekilde milletimiz birlik, fedakârlık, dayanışma gösteriyor ama öncesinde sorumluluğunu yerine getirme konusunda sınıfta kalıyor.  Deprem olmadan, hemen, şimdi yapılması gereken eylem, 99 öncesi inşa edilmiş binaların yenilenmesidir. Elzemdir. Nasıl olacak, kim yapacak? İşte tam bu noktada vatandaş sorumluluğunu yerine getirmekten imtina ediyor, belediyeler ise eli kolu yasalarla bağlı bekliyor” dedi.

“Zorunluluk olmadığı için nerdeyse kimse yaptırmadı”

Koçal açıklamalamasında 99 depremi ardından kamu bankaları cazip fiyatlarla finans desteğinde bulunarak güçlendirme olanağı sağladığına ancak zorunlu olmadığı için kimsenin yaptırmadığına dikkat çekti. Koçal, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: 

“Yaşadığımız süreci kısaca paylaşayım; 99 depremi sonrasında orta hasarlı binalara zorunlu olarak ‘Güçlendirme’ yapıldı ve bu amaçla devlet ucuz, uygun finansman sağladı. Yeterli olmadığı kanaatiyle, az hasarlı veya hasarsız binaların da risk taşıdığı kanaatiyle Yalova Belediyesi olarak Bakanlar Kurulu’na aynı desteğin onlar içinde verilmesi talebinde bulunduk. Ayrıca şehirdeki tüm binaların ‘karot’ testleri ve ada bazında zemin etütleri belediye tarafından yaptırıldı. İlgili kamu kurumuna teslim edildi. Bakanlar kurulundan karar olumlu çıktı. Kamu bankası üzerinden cazip finansman desteğiyle şehrimizdeki tüm binalarda da güçlendirme yapılabilme imkânı sağlandı. Herkes binasının durumunu öğrenip gereğini yapabilirdi. Ayrıca tüm şehrin mikro bölgelemesi yapıldı. Ama zorunluluk olmadığı için nerdeyse kimse yaptırmadı. Kentsel düzenleme ile ilgi yasal düzenleme ise parsel ve ada bazında olmak kaydıyla 2012 yılında çıktı. 2013 yılında Bağlarbaşı Mahallesi’nde yaklaşık dört yüz dönümle ilgili ada bazında raporlar hazırlandı, bakanlar kurulu kararı alındı, proje ihalesi 2014’ün Ocak ayında yapıldı. 6 ayda projeler bitecek, ilk uygulama yapılacak ve müteakiben diğer mahallelerde devam edilecekti. Maalesef seçim sonrası belediye tarafından iptal edildi. İlk uygulama önemliydi çünkü vatandaş maddi zararı olmadan yapılabileceğini görecek ve sonrasında uygulama diğer bölgelerde hızlanacaktı çünkü yine mülkiyet hakkından doğan vatandaş inisiyatifi vardı. Ve şimdi 2021 yılında aynı bölgedeki uygulama yeniden devreye alındı ama gördüğümüz kadar yavaş ilerliyor.”

“Eş zamanlı olarak üç işe hemen el atılmalı”

Yalova merkezdeki tüm binaların verilerinin ilgili kamu kurumunda mevcut olduğunun altını çizen Koçal, “Olması gereken, artık devlet, vatandaşa hiç inisiyatif bırakmadan riskli binaların hepsini yıkmalıdır. Deprem sonrasıyla ilgili en önemli bir konu da ‘Toplanma alanı’ meselesidir. Her mahallede değişik büyüklükte parklar bu amaçla ayrılmış olsa da tam anlamıyla amaca uygun olduğu söylenemez. Gerekli altyapı ve düzenleme için büyük bir alan olması gerekiyordu. 2012 yılında yapılan imar plan çalışmasıyla Yalova’nın yeni merkezi olarak İsmetpaşa Mahallesi’yle Elmalık Köyü arası öngörüldü. 100’er dönümlük sağlık, spor ve eğitim alanlarıyla birlikte 300 dönümlük mera vasfı taşıyan yer de toplanma alanı olarak düşünüldü. Bu yer normal zamanlarda ‘millet bahçesi’ mantığıyla kullanılabilir, afet sonrasında da toplanma alanı görevini yerine getirebilirdi. Maalesef o plan da iptal edilerek, kadük kaldı ve alternatif üretilmedi. Netice olarak, eş zamanlı olarak üç işe hemen el atılmalıdır; 1999 öncesi yapılmış tüm binalarla ilgili kararı devlet vermeli ve vatandaşa inisiyatif bırakmadan gereğini hemen yapmalıdır. 300 dönümlük yerin toplanma alanına uygun olarak altyapısı hemen hazırlanmalıdır. Yeniden şehri kurmanın, medeniyet tasavvuru bağlamında düşünsel çalışması gerçekleştirilip, şehir vizyonu ortaya konmalıdır” dedi.

Bir Cevap Yazın



Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz. Kabul et Daha Fazla Oku