Aslında yazımın başlığı “Makaram Sarı Bağlar” olacaktı ama ne zaman bir yazıma türkülerimizden bir başlık seçsem, başım çok ağrıyor…
Test ettim, onayladım türküden başlık olmuyormuş.
“Makaram Sarı Bağlar lo, kız (Yani ben) söyler gelin (Yani Siz) ağlar” dizelerini bi şekilde bi yerlere bağlayarak epey ciddi bi yazı yazacaktım.
Ama elde olmayan nedenlerden ötürü ve ülkenin genel ortamı da “makara” dışında bişeyi kaldıramayacağından gelin bu defa hep beraber makara yapalım dedim.
Mafya babasının, tüm halka ahlak dersi verdiği, felsefe parçaladığı ve herkesi kendisine kilitlediği bir ülkede başka ne yazılabilir, başka ne yapılabilirdi ki?
Onun araya kattığı ve kendi reklamını yaptığı felsefik açılımlar yetmezmiş gibi Uğur Dündar, Rahmi Turan ve Yılmaz Özdil gibi değerli büyüklerimiz bile adamın her söylediğine deriiin anlamlar yükleyip, felsefesini ve psikolojisini anlamaya yönelik tahliller yapıyor ya
He hey yarabbim!!!
Alın size makara…
Yahu adamın kendisi bile “Ben pisliğim tamam kabul” diyor. “Ama siz benden daha da pisliksiniz” diyor.
Kimse de çıkıp şöyle bağıra bağıra “Evet biz zaten sizin birbirinizden daha pislik olduğunuzu biliyorduk. Bu nedenle sakın memlekete dönme, dönersen senden de, o pislik dediğin abilerinle beraber hesap soracağız” demiyor.
Düşünsenize videonun birinde Yılmaz Özdil’e üstün körü bir teşekkür gelince, bütün kelli felli solcu yazarlarımız, çakma solculardan olmamak için, bir video veya bir tweet dizisinde namuslu gazeteci olarak anılmak için neredeyse her gün koca koca muhalif gazetelerindeki koca koca köşelerinden bu müptezele atıfla bir şeyler yazıyor.
Kim ki bu?
Megalomanyak, mevcut hükümet tarafından kullanıldığını söyleyen, kendi öz evladını, kız kardeşlerini ağlattığı için öldürebileceğini söyleyecek kadar insanlıktan nasibini almamış bir canavar.
Biri de çıkıp desin ki “Be hey serseri! Onlar daha çocuk! Ve çocuklar oynarken birbirlerini ağlatır, üzer, küser ve hemen ardından hiçbir şey olmamış gibi oynama devam ederler. Sen daha bu en basit insanlık kaidesini anlamamışsan sakın çıkıp 90’ar dakikalık her videoda 60 dakika “Şeref, haysiyet, namus” gibi ağır insanlık kaidelerinden bahsederek lafı kalabalığa getirme! Anlatacağın pislikleri anlat ve geç.
Biliyorum!
Gayet ciddi bir yazı oluyor, makara bunun neresinde diyorsunuz içinizden…
“Yahu bu Bakara’da çok makara, herşeye dair bir şeyler bulunuyor ayette” dedikten sonra, bir Orta Avrupa ülkesine büyükelçi olarak gönderilen ve devletimizin sınırsız imkanları ile gününü gün eden eski bakan kadar terbiyesiz olamadım ama kara mizah örneği duayen yazarlarımızı bir kenara bırakıp gerçekten komik bir şeyler anlatayım artık.
Videolarda belirtilen iddialarla ilgili basın toplantısı yapan Akape Grup Başkan Vekiline gazeteci soruyor…
-Efendim, 10 bin dolar alan siyasetçinin kim olduğunu araştırmak için bi komisyon kuracak mısınız?
Cevap- Biz Ak Parti olarak iftiraların peşine düşmeyiz.
Soruyu soran gazeteci diyor ki efendim bunu söyleyen İçişleri Bakanı idi?
Cevap- Kimin elinde ne belge varsa savcılara versin😅😅😅
Söz konusu İçişleri bakanı diyor ki:
“Bana en huzur veren ses, yaptığım sigorta poliçesini yazdırırken , yazıcıdan çıkan cızırtı sesidir.
Mafya babası cevap veriyor…
“Sülüüüü” diyor, “devletin makamını arkana alarak 5 yılda 537 kat büyüttüğün sigorta acentasının her yazıcısı milyon milyonluk poliçeleri benim için kesse ben de huzur bulurum” diyor.
Sevgili okur;
19 yıldır aklımızla alay edildiğini yazıyordum ya boş verin onu.
Geçen gün 16 yaşındaki oğlumun bir arkadaşı ile sohbetine şahit oldum.
Belli ki kendi aralarında kurgulamışlar.
Arkadaşı soruyor:
“Hayatta sana en huzur veren sesler hangileri?
Oğlumun Cevabı:
“Su sesi, kadın sesi ve sigorta poliçesi kesen yazıcı sesi”
Bu ve benzeri diyaloglara şahit olduktan sonra yukarıda ismini zikrettiğim saygıdeğer ama bir o kadar miadı dolmuş “Namuslu Solcu” abilerimiz başaramadığı için üzülmeyi bırakıp yeni yeni filizlenen ve tek silahları “orantısız zekaları” olan bir neslin geldiğini görüp geleceğe dair müthiş bir inançla doluyorum.
Naçizane tavsiyem birlikte iken hepimizi sömürmekte sakınca görmeyen harami bir güruhun, bugünlerde yaptığı mahalle kavgasını sükunetle izleyip, düşüncenizi dinozorların değil çocuklarınızın dizayn etmesine izin verin.
İzin verirseniz, gelecekte kimin kimin aklı ile dalga geçeceğini görürsünüz, izin verirseniz
“Bakarasız Makara”yı işte o zaman görürsünüz.
Selam ve saygı ile!
