Bu yazının altında da okuyabileceğiniz gibi Yalova’da doğdum ben, Yalova’da büyüdüm, Yalova’da okudum ve halen Yalova’da yaşıyorum.
Memleketimi de insanlarını da severim.
Ve bilmeyenler için söyleyeyim ki hasbelkader, böyle bir köşede yazıyor olmak sıradan bir vatandaş olduğum gerçeğini değiştirmiyor.
Yalova’da herkesle aynı marketlerden alışveriş yapıyor, aynı hastaneye gidiyor, aynı cafelerde oturuyor, çocuğumu herkes ile aynı okula gönderiyorum ben de.
Herkesle aynı dert, herkesle aynı sevinçlerim var. Herkes kadar görüp herkes kadar düşünüyorum ve izliyorum.
Burada yaşıyor olmaktan ve sizlerle aynı şehri paylaşmaktan da oldukça memnunum aslında.
Geçen yazımdan sonra, gerek sosyal medya hesabımdan, gerekse gelen özel mesajlardan, yazdıklarımın biraz fazlaca önemsendiğini düşünüp kendi kendime sevinsem de çıkardığım en önemli sonuç şu:
Yalova’da adaylar konusunda herkesin kafası çok karışık.
Öncelikle şunu belirteyim ki ben Koru Çınarcık ve Yalova havalisinde yaşayan sosyal bir bireyim. İnsanlarla kendi fikrimi dayatmaya çalışmadan sohbet eder, dinler, bir fikir edinir ve bu edindiğim fikri de kimseyi kırmadan, dökmeden ama kimin alınacağını da fazla düşünmeden bu satırlara dökerim.
O yazımdan sonra Ertan Şener’de haklısın diyen de oldu, Yakup Koçal’ı çok abartmışsın diyen de!
Akape mutlaka vekil çıkarır diyen de vardı, yanlış görmüşsün, Mehmet Gürel’in tam da zamanı diyen de çoktu
Aslında herkesin, çok iyi bildiği bir konuyu tekrar hatırlatayım ki siyaset denilen bu kavram, öyle durağan bişey değil, zamana ve koşullara göre en çok değiştiğine şahit olduğumuz kavramdır.
Öyle olmasa “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir” sözü boşa söylenmiş olmaz mıydı?
Bu kaideden hareketle Yalova’ da milletvekilliği için kimler şanslı olur sorusuna bundan 2 yıl önce cevap arasaydık hem partisindeki yükseliş, hem Yalova özelinde, ittifak içinde İyi Parti’nin de önüne geçme şansı, hem de kendi şahsi çalışması nedenleri ile Deva Partisi İl Başkanı Mehmet Demirhan’ın şansının yüksek olduğunu söylerdim.
Ya da belediye seçimlerinden hemen sonra bu soruyu cevaplamaya çalışsaydık, Armutlu- Esenköy ve Teşvikiye’deki yükseliş ile Namık Öz’ün tecrübesi birleşirse Mhp’nin vekil çıkarmasının sürpriz olmayacağını rahatlıkla söyleyebilirdim.
Bu isimlerin ikisini de tanımam, ikisiyle de aynı ortamda bulunmuşluğumuz bile yoktur.
Ama benim bu kişileri tanımıyor olmam bahsettiğim dönemlerde popüler olduklarını görmeme engel değildi ve ben gördüğümü dile getirmiş oluyordum yine.
Şimdilerde her ikisinden de söz edenin bile zor bulunduğunu söyleyebilirim mesela.
Benim gözlemlerime göre epey geride kaldılar yani.
Hoş Yalova’nın siyaseti, sadece benim gözlemlerimle şekillenmiyor ve yine Yalova’nın siyasi kaderini de ben çizmiyorum.
Öyle olsa CHP’nin 1. sırasına atom karınca gibi her yere koşturan, heryere yetişmeye çalışan, partinin emektarı ve kadınlarımızı başarı ile temsil ettiğine inandığım Kadın Kolları Başkanı Meryem Ataç’ı,
2. ve 3.sıraya ise, eminim herbiri birbirinden değerli olacak aday adayları arasından kura çekerdim.
Hiçbir kıstas ve dayanağa gereksinim duymadan, salt benim gönlümden geçen gibi olacaksa, sadece CHP’ye aday seçerdim. Çünkü sadece CHP vekil çıkarsın isterim.
Bu kadar net.
Yazdıklarım üzerinden Vefacılar, Mehmetçiler diye kamplara bölünüp, isimlere duydukları sempati ile siyasetin gerçeklerini görmezden gelerek hayal kuran arkadaşlara da bu vesile ile bir- iki laf edeyim iyisi mi?
Yalova’nın geçen genel seçimde 180 bin oyu varmış.
Chp 25 bin oy fark yemiş.
Belediye seçimlerinde ise Merkez’de 60 bin oy varmış, Chp 700 oy farkla belediyeyi almış ama meclis yine Akape’ye gitmiş.
Demek ki CHP Merkez’de bir gıdım önde AKP ise kırsalda çok rahat.
Yani bu durum karşısında CHP’nin kırsalda daha çok çalışıp oy alabilecek bir adayı liste başı yapabileceğini söylemek doğru değil mi?
Kaldı ki Yalova’daki Yalova’lılık oranı da ayrı bi sorun…
Kullanılacağını düşündüğüm 200 bin oyun neredeyse % 55’i doğma – büyüme Yalovalı olmayanların oyu.
Yalova’da 20 civarında hemşehri derneği var. Bingöllüler derneği, Rizeliler derneği vs.
Geçen seçimlerde Cumhurbaşkanı adayımızın kendi köyünden bile 2. çıkmasının sebebi, o köyde yerleşik Giresunlu hemşehrilerimizin sayıca çoğunlukta olması değil miydi?
Demek ki Yalova ‘da milletvekili olabilmek için illa ki Yalova’lı olmak ya da Merkez’den çok daha iyi oy almak yetmiyor.
80 bin civarında doğma -büyüme Yalovalının oyu 3’e hatta 4’e bölünürken, hemşehri dernekleri ve sayıları yaklaşık 20 bini bulan memur oylarının belirleyici olacağını tahmin etmek çok mu zor?
Ben bir seçim projeksiyonu düşünürken bütün bu istatistikleri dikkate alarak uçmamaya çalışarak ve isimlerin toplumdaki karşılıklarını dikkate alarak düşüncelerimi belirtmeye özen gösteriyorum.
İşte o yorumları yapanlara da böyle yapmalarını tavsiye ediyorum.
Yanlış anlaşılmasın, şahsıma söylenen hiç kötü bir laf yok. Yazımdan sonra zikrettiğim isimlere o kadar yoğunlaşıldı ki bana laf söylemeyi herkes unuttu.
Aslında işime de geldi bu durum.
Daha fazla fikir dinleme ve daha fazla bakış açısı hakkında bilgi sahibi olma imkanım oldu bu sayede
Yani alındığım için değil yanlış yorumladığınızı gördüğüm için yapıyorum bu tavsiyeyi.
Tüm bu istatistiki gerçeklerin yanı sıra, çıkarılan yasa ile beraber ittifaklar içerisindeki ‘artık oylar’ ile vekil çıkarmanın önüne geçilmesi,
D’hont sistemi kullanıldığı için ülke barajını aşamayan partilerin aldığı oyların, parti sıralamasına göre vekil sayısını orantısız etkilemesi ve ayrıca toplumda öne çıkan isimlerin nispeten oy oranı daha az olan partilerden aday olmayı düşünmesi gerçeklerini de eklersek Yalova’da hangi partinin kaç milletvekili çıkaracağını tahmin etmek gittikçe zorlaşmıyor mu sizce de?
Yani Yalova’da aklı başında kim çıkıp Memleket Partisi’nin 10 bin’den az oy alacağını iddia edebilir?
Şu anki hesapla bir partinin Yalova’dan 1 milletvekili çıkarabilmesi için en az 40 küsür bin oy alması gerekirken Memleket Partisi’nin alacağı oy, ülke barajına takılınca hesap alt üst olmuyor mu?
Bu hesap böyle iken, bir de üzerine şimdiye kadar girdikleri her seçimde % 8-9 civarında oy alıp Yalova’da 3. Parti konumunda olan HDP’nin durumunu ve Yakup Koçal’ın İyi Parti’yi iddialı konuma getirdiği şu süreci göz ardı etmek objektif bir yaklaşım olur mu?
Ben sadece önümüzdeki seçimlerde önceki seçimlerde alışık olduğumuz % 55 e – 35 veya % 45 e – 30 gibi iki parti arasındaki dağılmaları artık göremeyeceğimizi % 20-25 aralığında oy alacak 4 partili bir seçim yaşayacağımızı anlatmaya çalıştım o yazımda.
Öyle bir çerçeve de 1. Parti ile 4. Parti arasındaki oy farkı maksimum 10 bin oydur zaten.
Yine CHP üzerinden gitmem gerekiyorsa şunları söyleyebilirim mesela:
Propaganda yaparken Ertan Şener’in partisi baraj altında kalacak zaten argümanı üzerinden yürüyebilirsiniz ama Yakup Koçal için ne diyeceksiniz?
4 bilinmeyenli denklemi sadece partizanlık veya sadece şahıslara olan yakınlık ile çözebilir miyiz?
Her partinin olduğu gibi CHP genel merkezinin de durumu benim gördüğüm gibi değerlendirmeyeceğini nereden biliyoruz?
Ardahan’da, Iğdır’da ya da Uşak’taki kozmopolitlik oranı ile Yalova’daki oran ayn ımıdır?
O iller için gözlem veya tahmin yapan biri için hangi partinin ne yapacağını kestirmek çok zor olmadığından Genel Merkezlerde çok dar kriterlere göre aday belirleme şansına sahiptir.
Ama Yalova öyle mi?
Uzun lafın kısası bir önceki yazımda ismi geçenlerden sadece Yakup Koçal Milletvekili aday adayı olacağını açıkladı şu ana kadar. Ertan Şener’in ise aday olmak dışında bir seçeneği yok.
Bu nedenle yazımda onlara biraz daha fazla yer verdim.
Diğerleri belli ki zaman ve şartlara göre pozisyon almayı tercih ettiklerinden, henüz böyle bir açıklama yapmadılar.
Destan gibi 3 seçim kazanan ama toplasan 1 dönem süresi kadar başkanlık yaptırılmayan Vefa Salman, uğradığı zulüm karşısında, mahkemenin sonuçlanmasını bekleyip, 1 dönem daha Belediye Başkanlığı yaptıktan sonra Ankara için şansını denemek isteyebilir.
Ya da Genel Merkez, Vefa Salman’ın Yalova Merkezindeki başarısını göz önünde bulundurup, bir dahaki belediye seçimlerini düşünerek, o seçimi garantiye almayı hedefleyebilir.
Partinin Yalova il örgütündeki, İnce hegamonyasını adeta ilmek ilmek dokuyarak sonlandıran ve nasıl bir aksiyon adamı olduğunu dost – düşman herkese kanıtlayan Mehmet Gürel, ‘Geçiş dönemi’ olarak nitelendirilen bu dönemi pas geçip, belediye seçimlerini hedefleyerek aksiyonun içinde biraz daha kalmayı tercih edebilir veya il örgütünü teslim edecek emin bir el bulana kadar Genel Merkez de bunu ondan bekleyebilir.
Hatırlanacağı üzere Chp Genel Merkezi seçimin erken yapılacağını düşünerek kongre ve kurultay sürecini ertelediğini açıklamıştı.
Ve görünen o ki artık seçimler yapılıp, bitene kadar da bu süreç tekrar başlatılmayacak. Yani adaylık için istifalar haricinde, her il yönetimi mevcut yapıları ile girecek önümüzdeki seçime.
Belediye başkanı görevden alınmış ve il yönetimi uzunca bir süreden sonra daha yeni el değiştirmiş bir Yalova’da Chp Genel Merkezinin alacağı karar nasıl olur bilen var mı?
Yukarıda açıklamaya çalıştığım üzere benim gibi bir partiye ilkesel düzeyde gönül vermiş ama partisinin adayları konusuda sadece gözlemlerine dayanarak fikir sahibi olanlar için süreç kolaydır aslında.
Önemli olanın şahıslar değil; ilke olduğunu düşünür ve adayların en nihayetinde o ilkeleri benimseyenlerden biri olduğunu kabul ederek görünürde isimlere ama asıl olarak partimize oy vermiş oluruz.
Bazen Ekmeleddin vakasında olduğu gibi hiçbir düşüncesi sizinle bağdaşmayacak biri aday yapılırsa bizler protesto hakkımızı kullanır ve sandığa gitmeyiz.
Şükür ki şuan için ne Türkiye geneli için ne de Yalova için böyle bi durumun söz konusu olmadığını görüyoruz.
Bu nedenle protesto hakkımızı kullanmamız için bi sebep yok.
Aslında Z kuşağının yetişmesi sayesinde ülke insanı oy verme tercihleri bakımından yavaş yavaş o özlediğimiz demokratik ortama yaklaşıyor zaten.
Ah bir de şu ‘adamcılık’ hastalığını siyasetten uzak tutmayı becerebilirsek tam olacağız.
Olmak umudu, selam ve saygı ile…
