Ana rahmine düştüğümüz ilk andan itibaren Risk almışız hepimiz.
YAŞAMA RİSK’i.
Kimi;
Doğduğu çevrenin veya ebeveynlerinin sağladığı avantajları iyi kullanarak.
Kimi ise;
Dişi ve tırnağı ile Mücadele edip yine bi sürü Risk alarak,kazandığı paralarla Güvenlik’li Sitelerde yaşayıp,steril bir hayat sürdürüyor ve daha yaşama başlarken üzerine aldığı risk’i en az’a indirmeye çalışıyor…
Yukarıda bahsettiğim Şanslı Azınlık değil konumuz…
Çünkü onlar,dünya nüfusunun % 5’idir ancak…
Depremden,İç Savaştan veya Terör Saldırılarından etkilendikleri nadiren görülmüştür,pek kolay ölmezler yani…
Bizim veya benim konum,daha doğrusu takıntım, demin saydığım nedenlerden dolayı ölme riski, an meselesi olan ve nüfusun % 90’nını teşkil eden yığınların,yaşanmış hiçbir olaydan ders çıkarmayıp, sanki bu tür şeyler hep başkalarının başına gelecekmiş gibi yaşaması…
Ben,çevremdeki böyle umursamaz bir yaşam sürdüren arkadaşlarıma, bugüne kadar dilim döndüğünce hep “direkt” anlatmayı tercih ettim …
Kusura bakmasın onlar,hata bendeymiş,hep yanlış yoldan anlatmayı denemişim ve hep anlamalarını beklemişim kendimce…
Çünkü şimdiye kadar anlattıklarım veya birazdan anlatacaklarımın hiçbiri bizim yaşadığımız ülkede olmamış aslında..
Gerçekten de hiçbirimizin, Depremden, İç Savaş’tan ve Terör Saldırılarından dolayı ölme riskimiz hiç olmadı nasıl olsa.
Öyle ya böyle kötü olaylar hep başkalarının başına gelir…
Bu ölümler olsa olsa,800 bin kişilik nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan RİSKİSTAN adlı Yalnız,Uzak ve Güzel ülkede yaşanmış olabilirdi.
Şimdiye kadar ülkemiz de yaşandığını sandığım birçok şeyin aslında sadece benim yanlış anlamadan ibaret olduğunu öğrenmiş bulunmaktayım ,Yerel Seçime 10 kala ve sizlere hep RİSKİSTAN denen o küçük ülke’de yaşayan İnsanların başına gelenleri anlatıp,sizleri gereksiz yere meşgul ettiğim için de,özür diliyorum hepinizden …
RİSKİSTAN’ın Geçmişi ile uğraşmayacağım.
Çünkü bu ülke’de yaşayanlar da zaten geçmişlerini sadece birbirlerine duydukları nefreti körüklemek için hatırlarlarmış.
Kimsenin yaşadıklarından bir ders çıkarmaya ihtiyacı yokmuş yani…
Herkes O an,neyi düşünüyorsa,onun doğru olduğuna inanır ve dün ne düşündüğünü ve ne yaşadığını unuturmuş…
Mesela bizim Ülkemiz’de 1999 yılının Ağustos Ay’ında bir deprem oldu,bi sürü insanımız öldü ve biz bundan inanılmaz derece de etkilenip öyle dersler çıkardık ki.
Şehir Planlarımızı Baştan aşağı gözden geçirdik.
Kesinlikle çok katlı ve depreme karşı dayanıksız binalar yapılmasına izin vermedik.
Kaçak ve Çarpık Kentleşmenin yasal kılıfı olsun diye,İmar Barışı yasası falan da çıkarmadık.
Hep yatay büyüdük,hiç dikey büyümedik.
Hatta bu depremden büyük dersler çıkarmakta o kadar illeri gittik ki.
Ülkemizin en güzel şehri için “İhanet Ettik” demiş siyasetçileri, bir daha asla seçmedik…
Pardon!!!
Riskistan’dan bahsedecektik bugün kusura bakmayın,kendi firasetimizin muhteşemliğine dalıp,bir an için unuttum o Uzak Ülke’yi.
Haksız da sayılmam hani unutmakta,çünkü orada da yaşandı benzer bi deprem ve onlar balık hafızalı oldukları için unutmuşlar o depremi,ben hatırlatsam ne olur ki…
Ama yine de madem girmişiz bu konuya bi örnekte onlardan vereyim
Kötü işler hep bizim başımıza gelecek değil ya!!!
Mesela zamanın birinde Riskistan’da siyasi şiddet olayları o kadar tırmanmış ki,ülke iç savaşın eşiğine gelmiş.
Eh! her küçük ülke ordusu gibi Riskistanın Anlı Şanlı ordusu’da hemen el koyuvermiş ülke’ye…
Askerler 3-5 sene yönetmişler Ülke’yi.
Siyasi Partileri kapamış,Sendikal hakları yasaklamışlar.
Ve en nihayetinde kendi anlayışlarına göre bi Anayasa hazırlayıp,Sivillere
devretmişler yönetimi.
Siviller de bu anayasa ile güllük gülistanlık sömürmüşler ülkenin kaynaklarını yıllarca.
Anayasalarının birçok maddesi iktidardan yanaymış zaten.
Olur ha, bazen işlerine gelmeyen bir madde çıkarsa karşılarına “Biz Tanımıyoruz Bu Anayasayı” diye basarlarmış yaygarayı.
Hayret edeceksiniz ama, hiçbir Riskistan vatandaşı da çıkıp “Yahu biz bu Anayasayı %92 oy oranı ile kabul ettik, bizleri sömürürken Anayasa iyi de size Tokandığında kötü mü oldu şimdi” diyemezmiş.
İşte bu diyememe durumu epey uzun zamandır devam ettiği için şu sıralar gittikçe kutuplaşmış durumdalar kendi aralarında.
Tuttukları Futbol Takımları, Mezhepleri, Dilleri ve Irkları,kısacası her farklılıkları, potansiyel iç savaş sebebi.
Seçim üstüne seçim yapıyorlar.
Siyasi Partiler İttifak üstüne İttifak kuruyor ama bir türlü bulamıyorlar ülkeyi iç huzura götürecek ortak dili…
Oysa biz öylemiyiz canım!!!
Biz şanlı tarihimiz boyunca hiçbir zaman Televizyonlara çıkıp “Afedersiniz Ermeni”diyerek kadim bir ırk’ı hakir gören ve Seçim Mitinglerinde Kutsal Kitap sallayacak kadar Din’i siyaset’e alet eden siyasileri görmedik Vatanımızda.
Bizimde başımıza 1980 öncesi kötü hadiseler gelmiş’ti ama biz o günler’den aldığımız derslerden dolayı bir daha asla bir Irk’ı bu şekilde hakir gören ve Din’in sembollerini seçim meydanlarında sallayıp, halkı öbek öbek bölenlere aldırış etmeyip, Yalnız ama huzur içinde yaşadık.
O kadar, Garip bir ülke ki şu Riskistan.
Taaa ilk kurulduğu zamanlardan itibaren sınırlarını bir türlü koruyamaz mesela .
Ülke’de iktidar az biraz Milliyetçi ise dünyanın bütün Faşist Teröristler veya az biraz Dinci ise dünyanın her yerindeki dinci teröristler rahatlıkla sızabilir bu ülkeye.
Riskistan’da Sosyal Demokrat’lar hiçbir zaman iktidar olamadıkları için onlar olunca terörist sızarmı,sızmaz mı fikrim yok vallaha,
Baktım bir daha tarihlerine olsaydı onları da yazacaktım buraya…
İşin kötüsü Riskistan’a doluşan bu teröristler.
Doğru öğrenip öğrenmediklerini test etmek için ilk bombalı eylemlerini,ilk Havalimanı baskınlarını bu ülkede gerçekleştirip daha sonra başka ülkelerinde başına bela oluyorlar.
Ama ilk Terör Saldırısı Kurbanları kesinlikle Riskistan vatandaşları oluyor.
Hatırlayanınız vardır herhalde, Dünya’nın en çok aranan teröristleri sıralamasında 138.Sıra’da bulunan Hikmetyar’ın yolu bir ara Riskistan’a düşmüştü ve sonradan Riskistan Başbakanı olacak bir siyasetçinin bu Teröristin önünde nasıl el pençe divan durup dizinin dibinde oturduğuna ait resimler bizim gazetelerimize bile yansımıştı çarşaf çarşaf.
E tabii ki,bu durumu gören batılı ülkeler hali ile Riskistan’ın İslamcı Teröristlere kucak açtığını düşünüp, bu konu’da mazeret kabul etmediğinden. Riskistan için zararı olan her Terör örgütüne, akla gelebilecek her türlü desteği sağlıyor pervasızca…
Bir terörist’in önünde diz çöken bu siyasetçi bir zamanlar “Gelişerek Değiştim” diyerek, Riskistan’ın balık hafızalı vatandaşlarını kandırmış ve tek başına iktidar olma başarısını göstermişti ama,Batının 500 yıllık Demokrasi tecrübesine sahip hiçbir ülke lideri yememişti bu ucuz numarayı.
Bu yüzden de Riskistan zararına faaliyette bulunan her terör odağına,Kendi topraklarında kucak açtılar adeta.
Hatta bir ara El-Kaideciler cirit attığı için Riskistan’da.
Süper güç ülkeler Riskistan’dan toprak alarak, Kirsistanı kurmak isteyen ayrılıkçı Terör örgütüne, Uçak Uçak-Kamyon Kamyon silah yollayıp onların militanlarını kendi bayrakları altında bile saklamıştı hatırlarsanız…
Bu Ayrılıkçı Teröristlerin her saldırısında kaç tane Riskistanlı Asker’in genç yaşta hayallerini geride bıraktığını söylemeye ,gerek bile yok sanırım…
O yüzden Bu konuda Riskistanla ülkemizi hiiiç kıyaslayamayacağım ben.
Çünkü Bizim Mehmetçiğimiz Cephanelik Patlamasından ölebilir veya Donarak Şehit düşebilir Aamennna.
Çünkü Askerliğin “Fıtratında” var böyle ölümler .
Ammaaa asla Teröre Kurban verilmemiştir bizim Mehmedimiz.
Çünkü bizim Güzel Ülkemiz’de “Üç-Beş Mehmet” Teröre Kurban edilse.
Siyasiler derhal toplanıp, O Askerlerimizin ölümüne neden olan sebepleri masaya yatırır, anında sorunu ortadan kaldırır ve bir daha ülkenin hiçbir yerinde bombaların patlayıp,günahsız insanların ölümüne sebep olacak olayların yaşamasına müsaade etmezler.
Sudan’da Halkını ÖLDÜREREK yönettiği için Dünya’nın hiçbir ülkesine gidemeyen ve gittiği an’da Tutuklancak olan El- Beşir adındaki cani, bizim Ülkemize hiçbir zaman gelip Devlet töreni ile karşılanmaz mesela Riskistan’da olduğu gibi.
Haaşaaa; Bizim Ülkemiz’de hiçbir Siyasetçi, Oy kaygısı ile önce kendisi Kirsistan söylemini normalleştirircesine kullanıp, daha sonra da tüm yasalara göre legal olan bir parti’ye oy veren vatandaşlarını “Yürüyün o zaman Kirsistan’a” diyerek ötekileştirmez asla.
Çünkü böyle işleri ancak Riskistan Siyasetçileri yapar ve çünkü böyle kötü işler hep başka ülkelerin,hep başka insanların başına gelir.
Bu hafta, Yalova’dan ve Ülkemizin Evcil Yararlarından bir an için uzak kalalım İstedim…
Belki yaşadıkları hepimize ibret olur diye, RİSKİSTAN adındaki Yanlız,Uzak ve Güzel ülkenin başına gelenleri anlattım…
O ülkeyi incelerken ,haalaa Kadın’a Şiddet uyguladıklarını,Yolsuzluk ve Yoksulluğun had safhada olduğunu, İnsanlarının bir yalanı sadece ve sadece bir inat uğruna nasıl savunduklarını görünce inanın çok acıdım onlara…
Neyse ki çoooooook uzaktalar bize ve neyse ki hiiiç alakamız yok onlarla…
Selam ve Saygı ile…
