Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK) 27. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Yalova Sporium Tesisleri’nde yemek düzenlendi.
Eğitim-Sen, SES, Tüm-Bel-Sen, Haber-Sen, BES ve Kültür-Sanat-Sen sendikalarından oluşan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK) 27. kuruluş yıl dönümü yemeği yoğun katılımla Yalova Sporium Tesisleri’nde yapıldı.
Yalova Barosu, Yalova Eğitim-İş, Yalova Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Atatürkçü Düşünce Derneği Yalova Şubesi, Yunus Emre Derneği, DİSK’e bağlı Emekli-Sen, Cem Vakfı, Erzincanlılar Derneği ve sendikalara bağlı üyelerin yoğun ilgi gösterdiği akşam yemeği sinevizyon gösterisiyle başladı. Ardından sendikanın faaliyetlerini takip ederek haberleştiren basın mensuplarına teşekkür plaketi takdim edildi. Farkyalovada haber sitesi sahibi Faruk Kırtay, Kent77 TV Genel Koordinatörü Umut Küçükbayraktar ve Yalova Gazetesi Muhabiri Recep Can gecede plaket alan isimler oldu. 
“İyi eğlenceler”
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Eğitim-Sen Yalova Şube Başkanı Özgür Girişen, “KESK’in kuruluşunun 27. yılı dolayısıyla bir aradayız ancak KESK’in tarihi 27 yılla ölçülemez. Böyle burnundan kıl aldırmayan kibirli yöneticilerin bir lafı vardı ben onu hiç unutmuyorum. Devlet memurunun da sendikası mı olurmuş canım diyorlardı. KESK sokaklarda, alanlarda kuruldu. Kamu sendikası çalışanlarının sendikası olur muymuş olmaz mıymış, KESK bunu 
bütün cümle aleme göstermiştir. Kurumsal olarak 1995 yılında kurulmuş olabiliriz ama bizim mücadelemiz Muallim Cemiyetine kadar uzanır. Her türlü badireyi atlattık, birçok darbe gördük. Tabi bu darbelerin içinde en büyüğü 12 Eylül darbesidir. 12 Eylül bu ülkenin emekten yana siyasetten yapan insanlarını emekçilerini, demokrasiden yana özgürlükten yana siyaset yapanların üzerinden tabiri caizse silindir gibi geçmiştir ve her türlü en ufak bir demokrasi kırıntısının bile yok edildiği o yıllarda, 89 bahar eylemleriyle KESK tarih sahnesine çıkmıştır. O günden bugüne fiili meşru mücadele başta olmak üzere tabi şu an bir yasada var. 4688 sayılı sendikalar yasası var. Ancak biz o yasalara da sığmıyoruz ve biz her zaman fiili meşru mücadeleye devam edeceğiz. Bize destek verdiğiniz için bizimle dayanıştığınız için hepinize çok teşekkür ediyor ve iyi eğlenceler diliyoruz” dedi.
“Emek kazanacak, demokrasi kazanacak”
27. yıl kutlama yemeğinin açılış konuşmasının ardından söz alan Tüm-Bel-Sen Temsilcisi Seyfullah Armağan ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“KESK’in tarihi: 12 Eylül karanlığını yırtanların, emek, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin tarihidir. KESK’in tarihi; ormanlarımızı, derelerimizi yağmaya ve ranta açan, doğamızı ekolojik yıkıma uğratan talana karşı mücadelenin tarihidir. KESK’in tarihi tek başına bir emek mücadelesi değil aynı zamanda anti demokratik politikalara, faşizme, tekçiliğe, ırkçılığa, kadın düşmanı politikalara, gençlerimizin ve çocuklarımızın geleceğini tehdit eden yaklaşımlara karşı bir mücadelenin adı ve tarihidir. Emekleri ve ödedikleri bedellerle bizlere bu onurlu tarihi bırakan arkadaşlarımızı, emek, demokrasi, adalet ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenleri bir kez daha minnetle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. 27. yılında kuruluş 
ilkelerimize sahip çıkıyor, emek ve demokrasi mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdürüyoruz. KESK, faşizme karşı demokrasi, emperyalizme karşı bağımsızlık, savaşa karşı barış, baskılara karşı özgürlük, ırkçılığa karşı emeğin birliğini ve gericiliğe karşı laiklik mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir. En başından bugüne “Hak Verilmez, Mücadele ile Alınır” ilkesinden taviz vermeden yol aldık. Bundan sonra da rüzgâr gücüyle değil, rüzgâra karşı durarak yükselttiğimiz mücadele bayrağımızı dalgalandırmaya devam edeceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın. İşçi cinayetlerinin katliam boyutlarına vardığı, yoksulluğun her geçen gün daha fazla derinleştiği koşullarda Ülkemizin adım adım içine itildiği ekonomik, siyasal ve toplumsal bunalım gittikçe derinleşiyor. Hayatımız her gün biraz daha zorlaşıyor. Temel ihtiyaçlarımızı, Çocuğumuzun okul masraflarını, sağlık giderlerimizi ve yaşadığımız evin kirasını karşılayamaz olduk. Tüm vergi yükü bizlerin, halkın omuzlarında. Ama bizden toplanan vergiler emekçilere ne insanca yaşamaya yetecek bir ücret, ne de “yol, su ve elektrik” olarak dönüyor. Zenginlere ve patronlara “muafiyet”, “vergi indirimi”, “vergi affı” olarak aktarılıyor. Halkın yüzde 99’u her geçen gün yoksullaşırken, yüzde 1’lik azınlık ise daha da zenginleşiyor. Sağlam hiçbir çarkı kalmayan bu bozuk düzenin enkazı, işçisinden kamu emekçisine, asgari ücretlisinden emeklisine, çiftçisinden küçük esnafına halkın yüzde 99’una yıkılmak istenmektedir. Dolayısıyla bizim için bugün sadece bir kutlama günü değil, mücadeleyi yükseltme günüdür. Gün; bu toprakları emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, Laikliğin filizlendiği topraklara çevirme günüdür. Gün; sömürü, yoksulluk ve baskı düzenine karşı omuz omuza verme günüdür. Gelin, hep birlikte emeğin, halkın kürsüsünü kuralım. Gelin, hep birlikte “İşsizliğe, yoksulluğa, güvencesizliğe karşı duralım. Biliyoruz ki bir arada ve omuz omuza olursak Biz Kazanırız. Ve yine biliyor ve inanıyoruz ki: Er ya da geç, Emek ve Demokrasi kazanacak, insanca yaşam mücadelesi kazanacak. Bu temenni ve duygularla hepinizi saygıyla selamlıyor, herkese iyi akşamlar ve iyi eğlenceler diliyorum.”
Konuşmaların ardından Grup Eksik Gitar’ın canlı müziği eşliğinde konuklar eğlenceli anlar yaşadı.
