Hiiiiçççç Kusura bakmayın!!!
Ülkemi izliyorum, Partimi izliyorum, Olayları izliyorum ve tek bir sonuca varıyorum…
Sanki her şey Erdoğan’ın bir seçim daha kazanması için yapılıyor ve Sanki herkes Erdoğan’ın bir 5 yıl daha orda kalması için çalışıyor…
Bilerek yapılıyor demiyorum…
Erdoğan bile;
“Uluslararası Tahkim var , Söke söke alırlar” ve “Tarifeli Uçaklarla mı gidecen Kılıçdaroğlu”
derken aslında , 20 yılın sonunda artık yenilebileceğini kabullenmeye çalışırken, kendini psikolojik olarak kaçınılmaz bir sona hazırlarken…
Son dönem de yaşanılanlar akıl alır gibi değil…
3 Hafta önce Chp’nin düzenlediği Belediyeler Birliği toplantısı nedeniyle Gaziantep’teydim…
3 günlük program esnasında 300 küsür Chp’li Belediye Başkan’ı gruplar halinde görevlendirildikleri bölgeler de Halk ve Esnaf ile hemhal olurken…
İmamoğlu…
Parti görevlendirmesi olduğuna ihtimal vermediğim bir şekilde, kendi seçim otobüsü ile gelmiş, Gaziantep sokaklarında dolaşan ve Aralarında Mansur Yavaş,Tunç Soyer gibi birçok Büyükşehir Belediye Başkanının da bulunduğu gruplara katılmadan, Otobüsünün hoparlörlerinden müzikler eşliğinde halkı selamlayarak dolaştı…
Genel Başkan bile böyle şaaşalı ve şov kokan hareketlerden kaçınıp, o toplantının ruhuna uygun davranırken, İmamoğlu resmen Cumhurbaşkanı Adayı ilan edilmiş gibi propaganda çalışmasına başlamıştı…
Kendi siyasi ikbali açısından doğru bir hamle gibi görünse de , ben bu davranışın temelinde yatan düşüncenin ,Cumhurbaşkanı Adayı olarak Partiyi ve Kılıçdaroğlu’nu “İmamoğlu” seçeneğine mahkum etmek için köşeye sıkıştırmak olduğunu düşündüm…
Bu düşüncemde de yalnız olmadığımı hemen orada gözlemledim zaten…
Adı, Cumhurbaşkanlığı adayları arasında güçlü bir şekilde konuşulan Mansur Yavaş’ın da durumudan çokça rahatsız olduğu, bu rahatsızlığını da asabi ve umursamaz tavırlarla göstermekten hiç imtina etmediğini gördüm…
Bir taraftan ve büyük ihtimalle koltuk düşkünü danışmanlar eli ile, iki güçlü Cumhurbaşkanı adayı’nın arasında böylesi bir uçurum yaratılmasına müsaade edilmesi…
Diğer taraftan da , Livaneli gibi bir markanın Ecevit ve Baykal’ın sol’cu olmadığına dair açıklamalar yapması, Sol’un Chp’ye olan mesafesini arttırmaktan başka bir işe yaramıyor ne yazık ki…
Tamam, bu bilgi doğru olabilir…
Aferin sana Livaneli…
Ama bütün dünyan bu mu senin?
Gündem de mi kalacan, Vay beee! ne kadar da solcu’mu dedirtecen kendine…
Al işte benden sana aferin geldi…
Oldumu ? Rütben mi arttı? Göğe erdin mi?
Sırasımıydı yani , zamanımıydı? diğer dinozor arkadaşlarını takip etmen şart mıydı?
Doğrusu, Uğur Dündar ve Yılmaz Özdil’den sonra yine üzerine titrediğimiz değerlerden biri daha olan, Livaneli’nin özellikle böyle bir dönemde bu tür açıklamalarla ortaya çıkmasının Erdoğan’dan başkasına yaradığını düşünmüyorum ve bu insanların neden böyle davrandıklarına akıl ,sır erdiremiyorum…
Aranızda bilen veya aklı eren varsa lütfen bana da söylesin…
Bunlar yetmezmiş gibi…
Dünü ve bugünü şaibeli , her yanından beceriksizlik akan Bülent Kuşoğlu adın da bir şahıs , “Chp’nin Aday’ı Kılıçdaroğlu’dur” diye açıklama yapıp, parti içi iktidar mücadelesini bir adım daha yukarı taşıyor…
Yahu bi rahat durun beeee…
Kimsin sen…
Chp’nin Cumhurbaşkanı Adayını açıklamak sana mı kaldı?
Yada…
Ömrünü bu ideolojiye adamış ,Karayalçınlar, Altan Öymenler, Hikmet Çetinler dururken…
Chp’nin Cumhurbaşkanı Aday’ını açıklamak, Dyp Ankara İl Başkanı iken Milletvekili olabilmek sevdası ile kapı kapı dolaşan sana mı kaldı?
Bizler …
Seçimin 2.tura kalma risk’ini düşünerek Mhp kökenli Mansur Yavaş’ın adaylığına bile çekimser yaklaşırken, sırf İmamoğlu’nun basit bir siyasi hamlesine karşılık, hamle yapmış olmak için bu kadar akılsızca bir demeç verilirmi?
Sizin bi Parti Meclisiniz, bi Myk’nız yok mu?
Akp teşkilatlarına sokağa çıkın çağrısı yapan, Hdp’nin kapatılma davası görülürken, koştura koştura Diyarbakır’a giden Erdoğan’ın neleri kovaladığını görmüyor musunuz?
Bu yaptıklarınızın “Siz Ülke yönetemezsiniz” söylemine sıkı sıkı sarılmış Erdoğan’a konuşması için ne kadar veri sağladığını görmüyor veya görmek mi istemiyorsunuz…
İnce , sizin yaptıklarınızı gördü…
Belki yoruldu, belki de mücadele etmenin faydasız olduğunu anladı da gitti…
Şimdi de Kılıçdaroğlu’nun başını mı yiyecekseniz…
Seçim kararı henüz alınmadığı için Kılıçdaroğlu’nun parti içinde ve yazarlar cephesinde oynanan tüm bu oyunları göreceğini ve gereğini yapacağını Haala ümit ediyorum …
Köşesinde beklerken, olan biteni Müstehzi bir alayla seyreden ve ellerini ovuşturan Erdoğan’ın ümitlerini boşa çıkaracağını düşünüyorum…
Ülke insan’ı iktidarı değiştirmek için çaresizce sağına ve SOL’una bakınırken…
Bu ümidim de boşa çıkarsa ,Herkese tavsiyem şudur…
O gün geldiğinde
60 Milyon seçmenin muhalif olan 30 milyonu’nun içinden önünüze şöyle o koltuğu hakkı ile dolduracak ve herkesin içine sinecek , bir seçenek sunulamamışsa…
Yada….
En azından yaptığı densizliğin hesabı Bülent Kuşoğlu’na sorulmamış ve hala Genel Başkan Yardımcısı ise…
Kanada’ya bir uçak bileti alıp, oraya vardığınızda da göçmenlik başvurusu yapın…
Kanada , dünya da göçmen başvurularını en çabuk ve en olumlu cevaplayan ülke imiş…
Hiiiç gocunmayın…
Herşeyin vatan için olduğunu iddia ederek türlü ayak oyunları ile sizi kandıranların peşinden böyle umarsızca koşacaksanız…
Gözlerinizin önünde cereyan eden bu kadar büyük hatalara sessiz kalarak, oy vereceğiniz parti’nin başarısızlığı önceden belli politikalarına “aman şunlardan kurtulalım da ne olursa olsun” diyerek kanaat edecekseniz…
Bilent Kuşoğlu gibi ikbal sevdalısı ve kifayetsizlerin sizi alternatifsizliğe itmesini kabul edecekseniz…
Herşeyin Erdoğan için yapıldığını peşinen kabul etmiş olursunuz…
Çünkü bu düşünce ve politikalar, bugüne kadar olduğu gibi bir tek o’na yaradı…
Selam ve saygı ile…
