Bir önceki yazımda seçime daha 1 yılı aşkın bir süre varken neden sadece bu konu hakkında konuşulması gerektiğini birkaç madde ile yazmıştım ama 20 yılda o kadar çok şey yaşadık ki ne kadar yazarsam yazayım bence eksik kalacaktı.
Bu nedenle konunun önemini biraz daha iyi anlatmaya çalışıp, adayları değerlendirmeye bıraktığım yerden devam edeceğim bu yazımda da.
Artık Türkiye de ‘adaydan’ başka hiç birşey konuşulmamalı çünkü.
Eğer kadınsanız ve İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesinden şikayetçiyseniz, sözleşmeyi tekrar yürürlüğe koymak için size gereken tek şey iyi bir aday.
Eğer 3 çocuk babası bir aile reisiyseniz bu pahalılıktan kurtulup çocuklarınızı insanca standartlarla büyütebilmek için size lazım gelen tek şey, önümüzdeki seçimi kazanacak iyi bir aday.
Eğer gençseniz ve geleceğinizden endişe ettiğiniz için ülkeyi terk etmek dışında bir seçenek göremiyorsanız, tek formülünüz var. O da sizi anlayacak iyi bir aday.
Eğer türbanlıysanız ve iktidar değişirse türbanınıza el uzatılır endişesi taşıyorsanız ama mevcut iktidardan yılmışsanız size lazım olan o türbana el uzatmayacak iyi bir aday.
Eğer ateistseniz, çocuğunuzun dindar ve kindar neslin bir ferdi olarak yetişmesini istemiyorsanız size gereken bunun bilincinde olan iyi bir aday.
Eğer Alevi iseniz, cemevinde ibadetinizi edip evinize gittiğinizde kapınıza işaret konduğunu görmek istemiyorsanız, mezhep ayırmayan iyi bir aday lazım size de!
Eğer Kürtseniz ve artık terörist olmadığınızı ispat etmek zorunda kalmak istemiyorsanız olmazsa olmazınız iyi bir aday.
Eğer bu toprakların kadim toplulukları olan Ermeni, Rum, Süryani veya Yahudi iseniz siz en iyisi sandığa gitmeyin bu seferlik. Çünkü sizin için iyi bi aday bulacak durumda değiliz. Sizi hiç bir zaman hesaba katamadık bu ülkede maalesef. Bu seçimde de kendi derdimize düştüğümüzden yine size bir şey kalmayacak gibi. Bir dahaki seçime inşallah!
Ohooooooooow!!! Ohoow!
Amma neden saydın haa!
Nereden bulacağız bu kadar çok özelliği tek bir şahsiyette toplayan böyle iyi bir aday diyorsanız size de mutlaka lazım olan işte öyle iyi bir aday.
Şahsen ben Ekmeleddin çatı aday olduğunda da; İnce, Akşener ve Demirtaş ayrı ayrı aday olduğunda da hep aynı şeyi savundum ve yazdım.
Seçime mümkün olduğunca çok aday ve mümkün olduğunca çok alternatif ile gidilmelidir.
Hele hele 2 turlu oluyorsa bu seçim, 20-30 hatta 40 tane medyatik, tanınan ve şahsiyet sahibi aday bulabilmeli Türk halkı.
Keza yukarıda saydığım özelliklerin hepsinin, 1 adayda yani çatı adayda bulunabileceğini söylemek “Allah’ın Bütün Vasıflarını Tayyip Erdoğan taşıyor” demekle aynı akıl tutulmasıdır benim gözümde.
Geçen yazımda seçimi ilk turda kazanma potansiyeli olan adayları yazmıştım.
Yine söylüyorum ki ilk turda kazanamazsa, 2.tur seçimi yaptırmamak için elinden geleni ardına koymayacaktır.
Amaaaaa sen ilk turda kazandırma, ey halkım! Bırak 2.turu “O” yaptırmasın.
Ahan da buraya yazıyorum.
3 ay içinde 77 sülalesi ile beraber yükte hafif, pahada ağır neyi varsa, hem de devlete aldırdığı 11 uçağa yükleyip Katar’a kaçmazsa ne olayım!
Vallahi 3 ay, billahi 3 aydan 1 gün bile fazlası olmaz. Sokağa çıkamazlar çünkü hiçbiri insan içine çıkamaz.
Çünkü onlar, hesabı ancak ve ancak Allah’a vereceğiz derler.
Halk kim ki hesap versinler?
Neyse…
Silivri yolları taştan diyerek bu bahsi burada bırakıp esas soruya cevap arayayım ben yine.
AKŞENER:
Aday olmayacağını, sonraki seçimde Başbakan adayı olduğunu kendi söyledi zaten. Yani hayali en erken 2026’da ülkeyi yönetebilmek!
E o zaman ben de hele bi bu seçimi geçirelim bakarız demekle yetineyim, o zaman.
DAVUTOĞLU:
Hiçbir zaman, hiçbir yerde, bir “hiç” bile olamadı. Hiç oy vermedim, hiç vermeyeceğim. Zaten kendisi de ittifağın adayı olabileceğini, hiç ümit etmiyor.
Aday olsa 100 bin imzayı rica minnet toplayıp 99 bin oy alır Perinçek gibi.
Partisi için anket şirketlerinin verdiği %1-2 aralığındaki oy oranı ise abartılı bence.
Sinerji bozulmasın diye muhalefet bloğunun içinde dolanıyor, o kadar.
ALİ BABACAN:
Hiç unutmam. Onun Bir zamanlarki reisi, meclis kürsüsünde, Ahmet Kaya üzerinden duyar kasarken, (duygu sömürüsü yaparken) “Ulan hepiniz oradaydınız be” demişti ya. İşte Ali Babacan’a ki buna Serok Ahmet’i’ de ekleyebiliriz.
Onlara kısaca “Ulan hepiniz oradaydınız be” diyesim var.
Dahasını da diyeyim ki içimin yağları erisin bari.
Her halükarda meclis kürsüsünden “ulan” diyecek kadar terbiyesiz olamam ne de olsa.
Dini literatürde denir ki “Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır”.
Babacan ve benzerleri, 13-15 yıl dilsiz şeytanı oynadılar. En nihayetinde “Şeytan da bir melekti” diyen varsa buyursun oy versin, Babacan tam onlara göre aday olur.
Aday olacağını sanmıyorum. Anketler partisini % 3-5 aralığında gösteriyor!
Doğrudur. Türkiye’de takiyye her zaman oy almıştır, Deva Partisi de alır.
GÜLTEKİN UYSAL:
Hiç kimse tanımıyor. İyi Parti listesinden Afyon milletvekili oldu ama Mhp’den ihraç edildikten sonra partisine geçen Ordu milletvekili Cemal Enginyurt daha çok tanınıyor.
Demokrat Parti’de Ağar’ın Genel Başkan Yardımcısı idi. Soylu’nun Genel Başkan seçildiği kongrede bir profesöre kafa atması ile adını duymuştum.
Soylu’ya muhalifti ama, Ağar’ın tam adamı idi.
Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık misali.
Neresinden tutulsa elde kalır yani.
Bazen şeytan Chp’nin ne işi var bunlarla, git sırf protesto olsun diye Hdp’ye oy ver diyor ama o şeytanı da Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK diyerek kovabiliyorum neyse ki.
KARAMOLLAOĞLU:
Ne yalan söyleyeyim. İttifak içinde sevimli ve en cana yakın gördüğüm tek parti lideri, Ekmeleddin travması olmasa ve illa ki muhafazakar bir çatı aday olacaksa seve seve oy verirdim.
Madımak yangını sırasında Sivas Belediye Başkanı olması en büyük handikapı olurdu ama Ekmeleddin’den daha iyi, daha dürüst bir insan olduğu her halinden belli. Ayrıca o olaylarda da engel olmak için elinden geleni yapmaya çalıştığı tv görüntüleri ile belgelenince yargılanmamıştı bile.
Ama dedim ya “Ekmek için Ekmeleddin” şuursuzluğuna kurban gitmiş bir neslin ferdi olarak, Karamollaoğlu’nu ne kadar saygı değer bulsam da bir daha asla diyorum.
Muhalefet ittifakındaki diğer parti liderlerinin hali bu ikena day olmaları halinde hiçbiri hapisteki Demirtaş kadar bile oy alamayacakken ve en önemlisi Türk halkı’na ümit olma potansiyeli olan 3 aday da Chp bünyesinde iken Kılıçdaroğlu’nun ittifağı koruma ve çatı aday formülünde diretmesinin sebebini bir türlü anlayabilmiş değilim.
Seçim sürecine girilene kadar, avazım çıktığıncaya, boğazım kanayıncaya kadar aynı şeyi söylemeye devam edeceğim.
Özellikle Meclise sunulan ve ittifak olmanın büyük partiye artık hiçbir yararının olmayacağı son seçim yasası değişikliği ile beraber Chp bir an önce ittifaktan ayrılmalıdır.
Geçen defaki yazımdan sonra, birkaç arkadaş sanki Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşıymışım gibi bir tavır sergilediğimi söylediler bana.
Hayır!
Özellikle son yerel seçimlerdeki performansı ve şehit cenazesindeki linç girişimi sonrası, Genel Başkanımın her zaman arkasında olduğumu bu sayfalardan da özel hayatımda da defalarca belirtmişimdir.
Ben sadece toplumda şu ana kadarki algısı, yıpranmışlık seviyesi ve Alevi olması sebebi ile adı geçen diğer 2 adaydan daha az oy alacağını düşündüğümü söyledim.
Halaaa da aynı düşüncedeyim.
Alevi olması ise benim açımdan hiçbir zaman sorun olmadı ki bugün de sorun olsun.
Chp tek başına seçime girip Kılıçdaroğlu da Cumhurbaşkanı adayı olursa seve seve oy verir, destekler ve savunurum bu kadar net diyerek bu mevzuyu da bu vesile ile kapatmış olayım.
Aday kim olmalı?
Bu soruya adayımız açıklanana kadar yine her yazımda cevap aramaya çalışacağım.
Bazen gündemle ile ilgili yazarken bazen kavramları irdelerken, bazen de hayal kurarken hep bu soruya yoğunlaşıp mutlaka vurguyu bu soruda arayacağım.
Daha farklı isimleri de düşünüp, daha farklı özelliklere bakıp, kimlerin olamayacağını veya kimlerin olmaması gerektiğini bularak, eleye eleye göreceğiz belki doğru adayı.
Benim açımdan, net olan tek bir senaryo var şuan için Chp seçime tek başına girmeli ve her parti kendi adayını desteklemeli.
Hatta son sözde şu formülü ortaya atayım ben. Siz de bunu bi süre akıl süzgecinizden geçirin ve biraz daha en uç noktalardan beyin fırtınası yapmış olalım.
Ben de bi dahaki yazıma kadar bu fikri biraz daha derinleştireyim sizlerden de görüş almış olarak aynı konuyu bi daha yazayım.
Diyorum ki Chp Parti grubu olarak hiç aday göstermesin Kılıçdaroğlu, Yavaş ve İmamoğlu 100’er bin imza ile aday olsun.
2. Tur olursa zaten bu 3 adaydan hangisi en fazla oy almışsa herkes gönül rahatlığı ile ona oy verecektir. Hiç değilse bu 3 adaydan birinin ilk turda aday gösterilip küskünler yaratılmasının önüne geçilmiş olmaz mı?
Alın size Şampiyonlar ligi!
3 yiğit çıktı meydane her biri birbirinden merdane.
Her biri en az % 20 oy almaz mı?
Nasıl olur?
Selam ve Saygı ile…
