Ajans Yalova
Yalova'ya dair herşey!

Vatan Partisi’nden Joe Biden’e yanıt

0 81

Vatan Partisi Yalova İl Başkanı Mustafa Lütfi Bal ABD başkanı Joe Biden’in sözlerine karşı basın açıklaması yaptı.

Mustafa Lütfi Bal şunları kaydetti:

“ABD başkanı Joe Biden 1915 olaylarını yetkisiz bir şekilde soykırım ilan ederken basit bir açıklama yapmamıştır. Öncelikle Türkiye’ye karşı, Rusya’ya, İran’a, Suriye’ye ve bütün Asya’ya karşı bir savaşın hücum borusunu öttürmüştür. Bu bir tarih değerlendirmesi değildir. Bu Biden’ın insan hakları çıkışı değildir. Yaşanan olay Türkiye’yi tehdittir, Asya’yı tehdittir.

Perinçek-İsviçre davası kararları soykırım yalanlarını bitirmiştir. Vatan Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde ermeni soykırımı yalanını bitirerek Amerikan emperyalizminin sırtını yere getirmiştir. Bu yalanı Vatan Partisi ve önderliği ezmiş ve tarihe gömmüştür. 2015 ve 2017’de Perinçek-İsviçre ve Ali Mercan-İsviçre davalarında kazandığımız tam 3 tane kapı gibi kararımız var! Sayın Perinçek bu kararlarla Türkiye’ye nükleer silah değerinde silah, altın değerinde güç kazandırmıştır. AİHM kararını yeniden hatırlatıyoruz;

1915 olayları Holokost olarak adlandırılan Yahudi Soykırımı’ndan farklıdır. Aynı sınıflamaya konamaz.
Yahudi Soykırımı yetkili mahkeme kararıyla hükme bağlanmıştır. Oysa 1915 olayları hakkında bir hüküm bulunmamaktadır.

Bu kararla birlikte bütün Dünya’da ve Avrupa’da yerleşik bir içtihat oluşmuştur. Özetle; mahkeme kararı yoksa soykırım yoktur! Soykırım bir hukuk kavramıdır. Soykırım suçunun varlığına ancak yetkili mahkemeler karar verir. Bırakalım Başkanları, Meclisleri, soykırım kararını herhangi bir mahkeme dahi veremez!” dedi.

Vatan Partisi Yalova İl Başkanı Mustafa Lütfi Bal sözlerine şu şekilde devam etti:

“Joe Biden istediği kadar konuşsun, soykırıma hükmedemez, mahkemelerin yetkisini gasp edemez! Biden herhangi bir futbol maçında gol kararı veremeyeceği gibi soykırıma da karar veremez. Çünkü Biden o maçların hakemi olmadığı gibi, mahkeme de değildir, hakim de değildir!

Ancak Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Sözcüsü’nün bile 3 gün önce soykırım sorusuna cevap verirken atıf yaptığı bu kararı, maalesef hükümetimiz ve aydınlarımız görmemektedir. Duymayan kulaklara, görmeyen gözlere sesleniyoruz; Birleşmiş Milletlerin ve bütün Dünya’nın gördüğü bu kararı görmeyen, göstermeyen, anlamayan, söylemeden, değerlendirmeyen hiç kimse TÜRKİYE’Yİ SAVUNAMAZ! Bu kararları ele almadan Biden’a, ABD’ye, Emperyalizme karşı Türkiye savunulamaz.

Hükümetimize, siyasi partilerimize ve aydınlarımıza soruyoruz; Korkunuz nedir? Neden başınızı dik tutamıyorsunuz? Neden kapı gibi Perinçek-İsviçre Davası kararlarını emperyalistlerin gözüne sokamıyoruz? “Talihsiz, hadsiz, kabul edilemez” gibi özgüvensiz, Türkiye’nin gururuna ve haklılığına yakışmayan cevaplarla Türkiye savunulamaz. Cesur olun; Biden’a Perinçek-İsviçre davası kararlarını hatırlatarak “Sen yetkisizsin!” diye seslenin. Doğu Perinçek’in adını vermekten korkuyorsanız kararları numaralarıyla ifade edin. Bundan gocunmayız, yeter ki Türkiye’yi savunun.

Ayrıca bu konu bir tarih tartışması değildir. Sözde soykırım konusunu tarihçilere havale etmek cahilliktir, meseleye  Türkiye cephesinden bakmamaktır. Tarihte soykırıma karar verecek bir otorite ya da bir karar verici yoktur.  Tarihçiler 1000 yıl oturup tartışsalar da soykırıma hükmedemezler. Ülkemize yönelik tehditler ortadayken tarihten sayfalarla verilecek bir cevap yoktur. Ayrıca Sayın Mehmet Perinçek Ermeni ve Rus arşivlerinde 20 yıl çalışarak 90 kilo belge çıkartmış ve tarih tartışmasını da bitirmiştir. Eğer tarih tartışması yapılacaksa verilecek tek cevap şudur; “Soykırım yapmadık, vatan savunduk!” Vatan Partisi ve Doğu Perinçek işte bu kararlılıkla ve 90 kilo belgeyle soykırım yalanını bitirmiştir.

Joe Biden’ın bu açıklaması çok anlamlıdır. Türkiye’yi kuşatan ABD üsleri ve silah yığınağıyla birlikte değerlendirdiğimiz zaman, Biden’in hücum borusunun boyutları hakkında gerçekçi saptamalarda bulunabiliriz.

Bugün ABD; Karadeniz’de Gürcistan, Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan’daki askerî üsleriyle, Ege ve Doğu Akdeniz’de Dedeağaç, Kavala, Selanik, Larissa, Stefanoviç’den Girit’e kadar Yunanistan’daki üsleriyle, Güney Kıbrıs Rum kesimindeki askerî yığınağıyla ve Suriye ile Irak’ın kuzeyindeki üsleriyle namlularını Türkiye’ye ve bütün Asya’ya yöneltmiş bulunuyor.

Ermeni Soykırımı yalanları ve Biden’ın açıklamaları işte bu harita içinde değerlendirilmelidir. Açıkça görüldüğü üzere ABD, Asya’yı hedef alan stratejisini Türkiye’den başlatmayı planlamaktadır. Rusya, Libya, Suriye, Irak, İran, Azerbaycan, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Çin de bu tehditle karşı karşıyadır. Türkiye’nin dört cephesine yığılan ABD silahlarının küresel anlamı budur. Biden bütün Batı Asya ve Asya’ya karşı hücum borusu öttürmektedir.

Biden’ın hücum borusuna karşı lafla değil bu eylemlerle yanıt verilmelidir;

  1. İncirlik Üssü, derhal Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tam kontrolüne alınmalıdır. ABD askerleri 15 gün içerisinde ülkelerine gönderilmelidir.
  2. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile birlikte Kırım ve Abhazya’nın tanınması için Rusya, İran ve Azerbaycan ile diplomatik temaslar başlatılmalıdır.
  3. PKK’yı sınır ötesinde bitirmek için, Suriye Arap Cumhuriyeti ile askerî işbirliği dahil her konuda eylem için derhal harekete geçilmelidir.
  4. HDP derhal kapatılmalıdır. Anayasa Mahkemesi, PKK’nın kolu ve bacağı olan örgüte karşı yargı sürecini uzatmamalı, Türkiye’nin karşılaştığı tehditlere uygun olarak hızla karar almalıdır.
  5. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, tarihi bir sorumluluk içindedir. Artık Türkiye, ABD’den korkan hükümetlerle yönetilemez. Karadeniz’den Akdeniz’e uzanan cephede doğru strateji kurmak, kararlı ve eylemli tavır almak, şahsi kaygılardan kurtulmak, ABD tehdidine eylemli yanıt vermek tarihsel görevdir.

Bu koşullarda güvenlikte ve üretimde devrimci kararlara önderlik edecek bir hükümet kurmak, Türkiye’nin önündeki temel meseledir. Üreticilerin Milli Hükümeti’nde sorumluluk üstlenmek için milletimizden yetki istiyor ve başta Ak Parti ve MHP ile diğer milli güçlere, ABD tehditlerini boşa çıkarmak ve Üreticilerin Milli Hükümetini kurmak için güç birliği çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

 

Bir Cevap Yazın



Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz. Kabul et Daha Fazla Oku